. . . . . GAZETECİ – YAZAR

Author

Abdurrahman Pala - page 6

Abdurrahman Pala has 58 articles published.

UEFA Gecesi

Yazılar içinde tarafından yazıldı

UEFA gecesinden hasarlı çıktık.
Akhisar 27.dakikada yediği gole 65 dakika süresince karşılık veremedi.
Fenerbahçe ise 2 gol yediği ilk yarının ardından 47. dakikada golü atınca umutlandık.
Ama;
Fenebahçe bana göre tümüyle Cocu’nun ödemesi gereken bir fatura ile 4-1 yenildi.
Defans hattı o kadar çok hata yaptı ki Fenerbahçeyi tanıyamadık. Ayew ve Slimani’yi yanında oturtan Cocu’nun kafasında herhalde sadece Türkiye süper ligi var.
Avrupa ligi Cocu için sanırım hedefler arasında yok.
Şimdi;
Pazartesi akşamı Beşiktaş karşısında eğer galibiyet alamazsa Cocu’nun kredisi biter.
Perşembe akşamı yüzümüzü sadece Beşiktaş güldürdü.
İlk yarısında şut bile atamayan Beşiktaş ikinci yarıda Babel değişikliği ile golü buldu.
İkinci yarı tam bir Beşiktaş resitali yaşadık.
Kaleden ileri uça kadar bütün takım ikinci yarı süper oynadı.
Yediği gol talihsizlik
Maç nasılsa bitti diye biraz laubalilik gösterdiler. Sonunda Sarpsborg’un golü geldi. Ama 3 puan süper…
Derbiye dönersek.
Ben Fırat Aydınus’un sahada, Fenerbahçe’ye Konya deplasmanında maç kazandıran Ali Palabıyık’ın VAR odasında olduğu bir maçı Beşiktaş’ın kazanabilmesini zor görüyorum.
Fırat Aydınus “Bana beşiktaşlı diyorlar. Bu apoleti çıkarmalıyım” diyerek Beşiktaş aleyhine hatalar yapabilir.
Her sıkıştığında Fenerbahçe’nin kurtarıcısı Ali Palabıyık da VAR odasında olunca endişelerim artıyor.
Bana göre; Şenol Güneş Quaresma ve Gökhan Töre’yi kanatlarda, Babel’i santraforda kullanırsa defansı oturmuş Beşiktaş, henüz defansı ve orta sahası belirginleşmemiş Fenerbahçeyi yener.
Maç ya 1-0 biter ya da fark olur.
Bekleyip göreceğiz.

Mutlu gece

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Süper lig’de oynadığı ilk dört maçına bakınca Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi için yetersiz olduğunu yazmıştık.
Tranzon mağlubiyetiyle lig arasına giren Galatasaray, aranın ardından lig lideri Kasımpaşamaçında 4 gol bulan Galatasaray bir anlamda Şampiyonlar Ligi maçının provasını da yaptı.
Teknik direktör Fatih Terim kadrolar açıklandığında sürprizlerini yapmıştı.
Donk’u stopere çeken ve Serdar ile dengeli oynatan Fatih Terim sağ bekte de Kasımpaşa maçının süper oyuncusu Linnes’i tercih etti.
Orta sahada Belhanda’yı “belki satabiliriz” diye düşündüğü için oynattığını düşündüğüm Fatih Terim Belhanda’ya yer açabilmek için Emre’yi sağa attı maalesef Emre bütün iyiniyetine rağmen yeter derecede faydalı olamadı. Eğer Belhanda olmasa Emre oyun kurucu oynasa bana göre daha iyi olurdu
Ama;
Galatasaray Lokomotif karşısında takım olarak iyi oynadı. Sadece Belhanda sırıttı.
Herkes Galatasaray’a santrafor arıyor.
Bence Eren en iyi maçını oynadı. Frikikten muhteşem bir de gol attı. Eren Lokomotif maçında “duvar olmak”, “defansa yardım etmek”, “rakibin oyun kurmasını engellemek” gibi bir santrafordan beklenen herşeyi yaptı. Golü de her futbolcunun atabileceği bir gol değil.
Fatih Terim onu alkışlatmak için olsa gerektir ki oyundan aldı.
Belhanda’ya niye bu kadar tahammül ettiğini merak ediyorum.
Gecenin kilidini açan Rodrigues attığı golle yıldızlaştı. Golden başka iki sutunun birisini kaleci çıkardı birisi aut’a gitti. Fatih Terim onu da alkışlatmak istediği için olsa gerek maç biterken dışarı aldı.
Sonradan girenler dahil Galatasaray’da herkes görevini yaptı. Belhanda sırıttı. Muslera tecrübesini gösterdi.
Şampiyonlar Ligi’ kura çekimlerinde birinci torbadan gelen Lokomotif 4. torbadan çekime katılan Galatasaray’dan 3 gol yedi.
İkinci ve üçüncü torbalardan gelen takımlar berabere kaldı.
Bu sonuçlar Galatasaray’ın grup lideri olmasını sağladı ancak Eksikler var. Kadro 21 kişi ama Fatih Terim faktörü takımı öne atıyor. Defansta oynayan Donk’un sarı kart veya kırmızı kart göreceğini umarken Badoo oyun dışı kaldı.
Sonraki maç Porto. O maçta iyi bir Selçuk’a çok ihtiyacımız var. Portekiz’den puan veya puanlar alarak dönersek Galatasaray’ın gruptan çıkması hatta lider olarak çıkması sürpriz olmaz
Bana göre bu grubun en zor takımı Porto.
Lokomotif’le Moskova’da oynanacak maç Aralık ayında buzdan bir zeminde oynanacak.
Galatasaray Moskova’ya gitmeden gruptan çıkmayı veya lider olarak çıkmayı garantilemelidir.
Güzel gece ve zafer için Teşekkürler Galatasaray

Fenerbahçe altın buldu

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Tartışmalı Bursaspor maçında 3 puan alan Fenerbahçe, son üç maçını kaybedince bayağı terlemişti.
Cocu ve Comolli dahil herkesin ne zaman nasıl gideceği konuşulurken, daha takımı oluşmamış aynı 11 ile iki maça aynı çıkmayan Cocu’nun tedirginliği ve Rıza Çalımbay’ın hataları birleşince
Fenerbahçe Konya’da altın buldu. 3 maç sonra Fenerbahçe deplasmanda kazandı.
Konya bu ligin en hazır takımı…
Süper ligin gedikli teknik direktörlerinden Rıza Çalımbay ise takımına güvenmiyor.
Skoru tutmak pahasına ağır golcülerini yanında oturtan Rıza golü yiyince bu defa da bütün silahlarını kullanarak geride açıklar verecek şekilde saldırdı.
Çok arzuladığı beraberliği alamayınca da başka suçlamalara kalktı.
Fenerbahçe’nin golünde yeni transfer Benzia çok akıllı vurmak yerine pas verince Eljif Elmas “En genç gol atan futbolcu” ünvanını da alarak Fenerbahçe’yi ipten aldı.
Golden sonra maçın bitmesineyaklaşık 30 dakika varken Rıza’nın hamleleri işe yaramadı.
Fenerbahçe Rıza Çalımbay’a teşekkür etmeli.
Gelecek hafta yaralı Beşiktaş ile oynayacak olan Fenerbahçe, burada nasıl bir performans gösterecek belli değil.
Süper lig Alanyaspo Trabzonspor maçıyla haftayı tamamlayacak.
Burak Yılmaz takım kadrosunda yok.
Sanırım Trabzon yönetimi Burak Yılmaz’ın defterini dürdü.
UEFA kupasında oynayacak Kupa galibi Akhisarspor kan kaybediyor.
Saffet Susiç gönderildi.
Takım tanınmaz halde…
Ankaragücü daha diri takım
Başarısını küçümsemek istemiyorum.
Ama;
Akhisarspor çok kötü
Bursa iyi top oynuyor
İyi top oynayan bir diğer takım Kayserispor İzmir’de Göztepe’ye yenildi.
Erzurumspor asansör takım olmayacağım diyor.
Bu hafta Avrupa haftası
Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe, Beşiktaş ve Akhisarspor UEFA liginde kantara çıkacak.
Ülkemiz için hayırlı ve iyi maçlar olmasını diliyorum.

Galatasaray kazandı ama…

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Galatasaray, lider Kasımpaşa karşısında farklı bir oyun çıkararak 4-1 galip geldi ve liderliği devraldı.
Ama
Maça hakem Bülent Yıldırım damga vurdu.
Penaltı kararı çok ağır.
Kamerada izlemesine rağmen kararından caymadı.
Onyekuru’nun golünde çizgi eşit.
İptal etti.
Kasımpaşa’nın çok sert oyununa göz yumdu.
İlk yarıda takımlar birbirini yoklar gibiydi.
Karşılıklı ataklar gol getimedi.
Gol ikinci yarıda serbest atıştan karambolden geldi.
Tartışılan santrafor Eren Derdiyok ayağının dışıyla golünü attı.
İkinci gol bir Ndıaye başarısı
Boşluğu iyi gördü ve boşluğa bıraktı.
Bir şutu da direkten çıktı.
Gecenin adamı Rodrigues’ti. Özellikle soldan yaptığı gol çok klastı.
Yine duran topta kornerden gelen topa Serdar vurdu 4. golü attı.
Galatasaray’ın beşinci golünü önce verdi sonra iptal etti.
Galatasaray bu maçı kazandı
Ama;
Bu oyun salı akşamı oynanacak Lokomotif maçında yeter mi bilemem.
Çok iyi bir grupta lider bile çıkabilir.
Mesele içerdeki maçları kazanmak.
Çünkü
Lokomotif ile ikinci maç Aralık ayında ve Moskova’nın buz tuttuğu bir mevsimde oynanacak
Porto veya Shalke’den dışarıda alınacak puanlar Galatasaray’ı grup lideri yapabilir.

Sayın Cumhurbaşkanım

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Sayın Cumhurbaşkanım
Cumhurbaşkanım diyorum.
Çünkü protokolden öte gerçekten sizi Cumhurbaşkanım olarak seviyor, sayıyor ve alkışlıyorum.
Abdülhamid’i Hal’ı edenlerin sonra ye yapacaklarını bilmedikleri gibi plan proje ve eylemlerini anlatmak yerine sadece “Yıkacam” “Satacam” diyen bir zavallı muhalefetle uğraşmak, onların salvo ateşlerine karşı en azından cevap vermek zorunda kaldınız.
İtilaf devletlerinin 100 yıl önce saldırdığı gibi günün silahlarıyla saldıran bir itilaf devletleri bakaya’sının tüm operasyonlarına karşı dimdik durdunuz.
Devletin hücrelerine sinmiş Fetö gibi yapılarla tek başınıza kalsanız da mücadeleden vazgeçmediniz.
ABD’nin dinamik güçleri içinde saydığım Süleyman Hilmi Tunahan’ın yolunda olduğunu söyleyen,ama o yolu çoktan terketmiş, aldıkları talimatlarla şer güçlere hizmet eden Hüsami’lerin oyununu bozdunuz.
İki torundan biri olan Mehmet Beyazit’in oğlu Fatih Süleyman’ı partinizden aday göstererek Hüsamilerin gerçek yüzlerinin görünmesi ve maskelerinin indirilmesine katkı sağladınız.
İyiniyet ve saf dürtülerle Süleyman Efendi’nin kurslarından feyz alan, hatim halkasına giren, bu gün de aynı saflık ve ciddiyetle yukarıda tasarlanan oyundan habersiz yüzbinlerin meseleyi sorgulamasına vesile oldunuz.
Rabbime binlerce Hamd-ü senalar olsun ki başı secdeye gelen sadece Allahın önünde eğilen bir Cumhurbaşkanı bahşetti.
Şampanya kadehleriyle yapılan kutlamalar yerine kur’an-ı Kerim kıraatı ve dualarla kutlamalar yapılır oldu.
Bu günler ve bu tablo nusrati ilahi olasa olamazdı.
Rabbimizin nusratine her zaman muhtaç olduğumuzu unutmayın.
Hasbünallah ve Nımel vekil cümlesinin manasını siz de benim gibi biliyorsunuz.
O Çizgiyi kaybetmemek gerektir.
Devletin yeniden yapılanmasını deruhte ettiğiniz KHK’lar bana Turgut Özal’ın bir gecede 37 kararname çıkarmasını hatırlattı.
Bu hıza ve dinanizme ihtiyacımız var.
Ancak;
Tren kazası sebebiyle havai fişekli kutlamaların iptal edildiğini buyurdunuz.
Bizim geleneğimizde havai fişekli kutlama yok.
İslam’da bunun karşılığı olsa olsa İsraftır.
Bakanlar Kurulu’nuza da muvaffakiyetler diliyorum.
Rabbim onların başlarının önüne eğdirmesin.
Veysel Eroğlu sizin iktidarınızın en önemli hizmet adamı.
Neden se onu milletvekili olarak bıraktınız.
Yaptıklarıyla her zaman yüzünüzü ağartan Veysel hoca’ya Peygamberin “İşi ehline verin” düsturu gereği haksızlık ettiniz.
Ülkelerin gelişmişliği ürettikleri, tükettikleri ve artırdıkları enerji ile ölçülür.
Sadık hoca’nın mahdumu, sizin damadınız Enerjide şahlanışı gerçekleştirdi.
Tam işleri yoluna koyacak ve son noktayı koyacakkken onu oradan aldınız ve Hazine’nin başına getirdiniz.
Ben Enerjinin Hazineden daha önemli olduğunu düşünenlerdenim.
Keşke Başladığı projelerini bitirseydi.
Özel sektör’den bakan yapacağı diye Medipol’un kurucusunu Sağlık bakanı yapmanız şık olmadı.
ETS’nin başkanını Turizm Bakanı yaptınız.
Güzel
Aynı Bakanlığın yarısı Kültür.
O ne olacak?
Yok mu sayacağız?
Unutacakmıyız?
En çok ihtiyacımız olduğu zamanda Kültür’ü nasıl ihmal ederiz?
Süleyman Soylu gibi ülkemin terörle mücadelesinde yeni bir evre yeni bir çığır açan bakanı madem devam ettirecektiniz, neden onu milletvekili listesine koyarak partinin milletvekili sayısının azalmasına imkan hazırladınız?
Sayın Cumhurbaşkanım
Hamd ve dualarım sizinle
Rabbim muzaffer kılsın.
Bundan sonrası için de daha iyi daha güzel, daha anlamlı hizmetler yapmayı rabbim nasip etsin.
Ama
Sayın Cumhurbaşkanım
Bizim geleneğimizde meşveret ve Şura var.
Neden siz Şura geleneğini güçlendirmiyor,sayısını bilemediğim danışmanlarınızı köşesinde bir şey üretmeden etiket kullanmasına izin veriyorsunuz?
Unutmayın ki
Sistemin içinden sizi çekip aldıkları takdirde geride bizi ayakta tutacak ilkeler ve idealler kalmayacak.
Kalsa da onun savunulması zorlaşacak.
“Cumhurbaşkanı iyi korunmalıdır” diye yazdığım makalemin üstünden üç sene geçmiş.
15 Temmuz’da başaramadıklarını içinden sizi çekip yoketmek suretiyle kendilerine zafer hedeflediklerini ben düşünebiliyorum.
Açıklanmıyor ama seçimden önceki son haftada suikast hazırlığı kulislerde konuşuldu.
Muharrem İnce’nin “Özal nasıl gittiyse o da öyle gidecek” demecini unutmadım.
Mesele onun bilgisine kadar düşmüşse bunun artık gizlisi kalmamıştır.
Banisi olduğunuz yeni sistemin sizden sonra da yaşamasına imkan verecek tedbirleri almak ve sizden sonraki günler için can simidi olacak Şura’yı kurmak sizin boynunuza borçtur.
Arzederim.
Bu bendeniz fakirin görüşleridir.
İnanmıyor, katılmıyor hatta karşı çıkıyor olabilirsiniz.
Asrı Saadete ve Resülü zişanın kurduğu site devletinin yapılanmasına bakın
Site devletinde bile Şura, istişare, meşveret ve müzakere vardır.
Biz bugün asrın idrakinde resülün çizgisini hayata geçirmeliyiz ki Allaha verecek cevabımız olsun.

Dürüst mükellef cezalandırılmamalı

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Emperyal güçler anlaşamadı ve Abdullah Gül aday olamadı.
Bence bu oyunu Meral Akşener bozdu.
Emperyal taleplerin karşısına “Ben söz verdim. Açıkladım. Mutlaka aday olmalıyım. İkinci tur söz konusu olursa desteklerim” diye çıkınca Abdullah Gül, Erbakan hoca’nın rahle-i terdrisinde öğrendiklerini, Ak Parti saflarında Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olarak biriktirdiği itibarı tek kalemde silip attı. Bir gecede çöp oldu.
Kendisi adına yazık.
Bu film böyle bitmemeliydi.
Neyse;
Madem ki çöp biz de onu konuşmayalım.
Şu saate kadar CHP aday açıklamadı.
Temel Karamollaoğlu kendisi adaylığını açıkladı.
Son seçimde 0.6 oy almış (yazıyla 0 nokta altı) parti olarak 50-1 i bulmak gereken bir seçimde neye güveniyor bilmiyorum.
Eğer öngöremediğimiz bir emperyal oyunun parçası değilse, belki teste çıkmıştır diyeceğiz.
Canlı yayında da söyledim.
Ben “Cumhur ittifakı” nın 60’ın üstünde oy alarak ilk turda seçimi kazanacağını Türkiye düşmanlarının oyunlarının da akamete uğrayacağını düşünenlerdenim.
Burda tereddüdüm yok.
Ancak
Son Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarına söyleyeceklerim var.
Emeklilere her bayram için seyyanen verilecek olan ikramiye çok güzel. Geç kalınmış bir destek.
Ama
Bunu seçim için yapıyorlar. Millete havuç veriyorlar safsatasının önüne geçecek olsaydı. Bunu keşke seçimden önce yapsaydınız da düşmanların eline koz olmasaydı.
Vergi borcu ve cezaların affı meselesi facia
Barış adı altında dürüst mükellefin cezalandırıldığı bir mekanizma bu…
Ortalama her beş yılda bir vergi barışı adı altında yapılan bu çalışmalar mükellefin vergi verme sevdasına son verdi. En namuslu mükellef bile “Nasıl olsa af çıkar. Bi şekilde hallederiz” diyerek vergisini gününde ve zamanında ödemekten kaçınıyor.
Bir de meselenin öte tarafı var.
Vergisini zamanında düzenli olarak ödeyen mükelleflerimiz var. Bu aflarla düzenli ödeme yapan mükellefleri cezalandırıyoruz. Onun hukukuna tecavüz ediyoruz.
Allah katında en büyük hukuk kul hakkı olduğuna göre yönetenlerimiz meseleyi bir de bu yönden düşünsünler.

Emperyal güçlerin adayı Abdullah Gül

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Emperyal güçler bastırır ve yeni bir senaryo yazmaya kalkarlarsa CHP’nin adayı İlhan Kesici değil Abdullah Gül olur.
İlhan Kesici nereden çıktı diyebilirsiniz.
Kesici 8 aydır kampta
Kendisiyle yapılan bir röportajda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı teklif edilirse tavrınız ne olur diye soruluyor.
Cevap
Ben daha yüksekleri hedefledim.
Bana göre; CHP eğer ortak aday çıkarırsa Abdullah Gül’e yamanacaktır. Olmazsa CHP İlhan Kesici’yi aday gösterecektir.
Bir de Muharrem İnce meselesi var.
“Ben ikinci tur’da Abdullah Gül’e değil Recep Tayyip Erdoğan’a oy veririm” diyerek partisine göre bir gaf yaptı.
Pazarlık şu;
Muharrem İnce diyor ki;
“Ben Partimin adayı olurum. Kazanmak için elimden geleni yaparım. Kazanamasam yerel seçimlerde İzmir Belediye Başkanlığına aday gösterilmeyi arzu ederim “
Bakıp göreceğiz.
Kriz masası yayınında da söyledim.
Esas mesele Abdullah Gül
Şu “frak giymesin” diye TBMM içtüzüğünü değiştirdiğimiz Cumhurbaşkanımız.
Ama o frak giydi.
Ne zaman?
İngiltere kraliçesi Ankara’ya yaptığı ziyaretteki protokol yemeğimde,
Bir de
İngiltere’ye gittiği zaman kendisine Şövalye nişanı verildiğinde…
Öncelikle bu kraliyet nişanının tam ve orijinal adı “Knight Grand Cross of the Order of the Bath” olarak bilinir. Kelime kelime Türkçe’ye çevirmek gerekirse şöyle denilebilir: “Arınmışlar Rütbesinin Büyük Haç Şövalyesi”…
Peki bu komplike tamlama ne anlama geliyor?
İngiltere Kraliyeti’nin eski dönemlerinde “Order of Bath (Arınmışlar Rütbesi)” şövalyelere verilen bir nişandı. İngiliz Kraliyeti içinde şövalye olacak olan kişiler “arınmanın” sembolü olarak görüldüğü için yıkanırlardı (Hamam manasına gelen “Bath” kelimesi bu sebeple kullanılıyor). Yıkandıktan sonra bir “kilisede” sabah saatlerine kadar uyanık bırakılan kişi, sabaha karşı Kral’ın karşısına getirilerek düzenlenen törenle Kral’ın kılıcını o kişinin omzuna değdirmesinin ardından şövalye ilan edilmiş oluyordu. Yani şu filmlerde sıkça rastladığımız “Seni şövalye ilan ediyorum” seremonisi…  
Şövalye olan bu kişilere aynı zamanda bir de nişan takılırdı. Araştırmamıza göre ilk uygulama 18 Mayıs 1725 yılında İngiltere Kralı I. George tarafından başlatıldı. Daha sonra da çeşitli değişiklikler göstererek günümüze kadar devam etti. 
Abdullah Gül bu ritüelleri yaptı mı? Bilmiyoruz.
Ama;
Bu şövalyeliğin manasını sizlere anlatayım.
Bütün Avrupa’da ve ba husus İngiltere ve Fransa gibi iki büyük krallıkta ortak kabul edilen Şövalyeliğin 10 altın kuralı vardır. Bunlar şu şekildedir:
1. Kutsal saydığı değerleri ölümü pahasına korumak.
2. Savunmasız ve acizleri korurken onlara saygı göstermek.
3. Ülkesini sevmek.
4. Düşmandan önce savaş meydanından geri çekilmemek.
5. Tek bir kişiye (eşine) bağlı kalmak ve sadece onu sevmek.
6. Kötülüklerin ve acımasızlığın karşısında durmak.
7. İnandığı değerlerle çakışmadığı sürece, emri altında olduğu amirlerinin tüm emirlerine uymak.
8. Sözüne sadık olmak, onurunu küçük düşürecek davranışlardan uzak durmak.
9. Cömert olmak, kendisine gösterilen iyiliği asla unutmamak.
10. Her durumda doğruluğun ve iyiliğin temsilcisi olmak.
İşte bu şartları sağladığına inanılanlar Kral yahut Kraliçe tarafından şövalyelik ile onurlandırılıyordu. Bu özellikleri yitirenlerden ise bu paye geri alınıyor ve bu unvandan mahrum bırakılıyorlardı. 
Günümüzde Büyük Britanya Krallığı’nda İngiliz olmayanlara da bu paye verilebiliyor.
Evet, işte Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün de nail olduğu şövalyelik böyle bir şeref ve unvan (!)…
Onun için diyorum ki Emperyal güçler bu senaryoyu uygulamaya koyarlarsa güvendikleri, inandıkları Abdullah Gül etrafında Erdoğan karşıtı bloku örgütlemeye çalışırlar.
5 Mayıs’a kadar bekleyip göreceğiz.

Trump’ı yere baktırmamak için

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Perşembe gecesi Kanal T canlı yayın KRİZ MASASI programında ABD’nin Suriye’yi vurmayacağını, bunun blöf olduğunu, twitlerle başlayan hadisenin iç politikada iyice sıkışan Trump’ın tansiyon politikası olduğunu söylemiştim.
Yanıldım.
İki şeyi düşünemedim.
Birincisi
Suriye’den önce “Çekileceğim” diyen ama sözünü Pentagon’a geçiremeyen bir ABD Başkanını ABD derin devletinin, ABD ‘yi ve dünyayı yönetmeye çalışan kürsel güçlerin Trump’ı toplum önünde yeteri kadar örselediklerini,
Göstermelik te olsa “vuracağım” diyen, bir ABD başkanını kamu oyu önünde yeniden yalancı çıkarmayacaklarını,
İkincisi;
Rusya’ya karşı son 10 yılda büyük mevzi kaybeden küresel güçlerin Kırım’ın ilhakı ve Ukrayna hadiselerinde hiç bir şey yapamamış olmalarına rağmen hazmedemedikleri Rusya bir de gelip Suriye’ye yerleşip oradaki küresel planlara taş koyunca,
Hatta;
Aralarında görüş farklılıkları olmasına rağmen bir araya gelen Rusya-İran ve Türkiye’nin Soçi ve Astana süreci ve en son Ankara zirvesiyle taçlandırıp Suriye toprakları üzerinde çözüm üreten politikalar geliştirince kudurdular.
Bunu ajan kriziyle sonlandıracaklar diye düşünüyorduk.
Özür beyan ederek olanlara bakalım.
Amerika yanına İngiltere ve Fransa’yı alarak kendine suç ortağı yaparak Akdeniz’deki gemilerinden Tom Hawk füzeleriyel iki noktaya saldırdı.
Biraz açalım.
Saldırı Tom Hawk füzeleriyle yapıldıysa İngiliz ve Fransız uçaklarının bu operasyonda görevi ne ?
Ne yaptılar? Uçaklar kalktı da füzeye güvenlik koridoru mu oluştırdu?
Tabii ki hayır.
Sadece ABD kendisine suç ortağı aradı ve buldu.
Olaya bakın
Fransa Savunma Bakanı gece Putin’i arayıp saldırıyı haber veriyor.
Putin saldırıyı Esad rejimine haber veriyor.
Esad vurulmayacağı garantisi verilen Rus üssüne sığınıyor.
Aynı saatlerde Türkiye’de bilgilendiriliyor.
Söylermisiniz bu nasıl bir operasyon?
Üstelik
Suriye’de Esad rejimi 2011 yılından beri sivilleri öldürüyor.
Konvansiyonel silahlarla insana kıymak mübah mı?
Kur’andaki “Bir insanı öldürmek insanlığı öldürmektir” düsturuna rağmen milyonlarca müslüman kimyasal silah dışındaki konvansiyonel silahlarla öldürülebilir mi?
Bu olay geride kaldı.
ABD Başkanını toplumda önünde yalancı durumuna düşürmemek için göstermelik bir bombalama yaptılar.
Asıl hedef farklı
Ticaret yolları ve enerji yollarını kontrol etmeyi başaramayan küresel güçler son umut olarak Suriye üzerinden açmayı planladıkları ticaret ve enerji yollarını kontrol altına almak istiyor.
Akdeniz’de hiç görülsün ve konuşulsun istemedikleri munhasır enerji alanlarında İngiltere-Fransa-ABD ortaklığını kurmak istiyorlar.
Bu havzadaki enerji Türkiye olmadan avrupa’ya taşınamayacağı için Türkiye ile Rusya’nın düşman olmasını ve Türkiye’nin batı blokuna yeniden dönmesini arzu ediyorlar.
Son not da İslam dünyasına
Suriye Miraç gecesi seher vaktinde bombalandı.

1 4 5 6
yukarı git