. . . . . GAZETECİ – YAZAR

Monthly archive

Ağustos 2016

“DAEŞ’İ OBAMA KURDU. HILARRY YARDIM ETTİ”

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Bu sözü hatırladınız mı?

“DAEŞ’İ OBAMA KURDU HILLARY YARDIM ETTİ”

Evet evet

ABD Başkanlığına aday olan emlak zengini  Donald Trumph‘a ait

Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olarak seçimlere girme hakkı kazanan Trumph, Kasım ayında Demokrat Parti’nin adayı Bill Clinton‘un karısı eski ABD Dışişleri Bakanı Hıllary Clinton‘a karşı ABD Başkanı olmak için yarışacak.

Adaylığı süresince özellikle Müslümanlara kin kusan bu adam belki de Abd Başkanı olacaktı.

Çok iyi bir seçim dönemi geçirmiş, zaten parası ve partisi var.

Olabilirdi.

ABD’nin şahinleri daha önce de olduğu gibi” BUSH’ları çok uyumlu gördük. Bize hiç itiraz etmediler. Ne istediysek yaptılar zaten 16 yıldır Demokratlar iktidarda, bir değişim iyi olur “ diyeceklerdi ki Trumph bu hatayı yaptı.

Obama ve Hıllary’nin Daeş’i kurduğunu söyleyiverdi.

Daeş ve diğer deniz aşırı politikalarının sahipleri “Bu adamla nasıl yürüyeceğiz. Ya gelecekte bizim oyunlarımızı da açık ederse” diye anında kesin dönüş yaptılar.

Trumph hata yaptığını farkettiği an yapacağı fazla bişey kalmamıştı

O da

“ŞAKA YAPTIM”

dedi

Bundan sonra ABD seçimlerinin sonucu ile ilgili akıl sahipleri ne yapacak ve nasıl hareket edecek bu belli değil.

Olanı size söyleyeyim.

Trumph tam zamanı diyerek çıkışını yaptı ve seçimleri garantileyeceğini düşünürken kulağı çekildi.

Hemen CIA ve gizli güçler “Tashih gerektiğini” kendisine iletince yapacağı bişey kalmamıştı

Başkanlığı kaybetmek yerine onlara güven vermek için kırk takla attı ve kamuoyunu da düzeltmek için “ŞAKA YAPTIM” demek zorunda kaldı.

Kayıtlara geçen, Topluluk önünde seçim propagandası sırasında söylenen bu sözler gerçekte bilinen şeyler.

Evet

DAEŞ’i ABD kurdu. Obama kurdu.

Kurulurken de Hıllary de Dışişleri Bakanı olarak Obama‘nın yanındaydı.

Kuruluş aşamasında ilk tohumları George W Bush’un attığını da biliyoruz.

Hedef Ortadoğu politikalarını uygulayabilmek için DAEŞ’e olan ihtiyaç

Yıllardır DAEŞ’e karşı savaşan koalisyon güçleri üç tane çapulcuyu bitiremiyor.

Neden?

Çünkü

DAEŞ bölgedeki eylemleriyle ABD ve İsrail politikalarına hizmet ediyor.

ABD, PYD konusunda neden ısrarla Türkiye’ye karşı çıkıyor.

Onlar bilmiyorlar mı PYD PKK’nın uzantısıdır.

Biliyorlar

Ama

Buradaki politikaların yürümesi için PYD’ye ihtiyaç var.

Onun için Telabyad‘ı tek kurşun atmadan DAEŞ, PYD‘ye teslim etti. Münbiç de aynı akibete doğru gidiyor.

PYD ABD’lilerin apoletlerini dahi kullanma özgürlüğünde…

Onlar da ABD’nin kendilerini desteklediğinin farkında

Önemli olan  bu ilişki bu oyun nerede bozulacak.

ABD, 15 Temmuz sonrası milletin sokaklara çıkmasından korktu.

Zaten zayıf olan ABD sevimliliği negatife inince kara kara düşünmeye başladılar.

Fethullah’ı bile verebilirler.

Bıden‘in Kerry yerine Ankara’ya gelecek olması da bunu destekler.

Göreceğiz.

Ama

Unutmayın

Saddam da ABD ajanıydı.

Başkaldırdı. “BEN ARTIK DOLARLA DEĞİL EURO İLE PETROL SATACAĞIM” dediği gün defteri dürüldü.

30 yıla yakın çevresini kuşatan ABD ajanı kişiler daha sonra DAEŞ‘in nüvesini teikil etti.

DAEŞ kurulurken 700 CIA ajanı Saddam’ı kuşatan ABD’li satılmışları bir araya getirilmişti. Saddam’ın çevresini kuşatan ABD’ye satılmış Iraklılar  Türkiye’deki Fetöcü üniformalı katiller gibi, ABD emellerine hizmet ediyor. DAEŞ daha uzun süre ABD politikalarına hizmet edecektir.

 

Bu sese kulak verin!

Yazılar içinde tarafından yazıldı

 

15 Temmuz Kalkışması ile yeni yeni haberler geliyor.

Bizim medyamız bol bol cep telefonu görüntüsü yayınlıyor.

Derin analiz ve bilgi maalesef yok.

Bir de bu darbenin gününün 5 Mayıs olduğu ortaya çıktı.

Düşünün

5 Mayıs’ta biz Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nu istifaya zorlamış 23 Mayıs’a kadar vekaleten yönetilmiştik.

O günlerde bu kalkışma olsaydı halimiz ne olurdu.

Allah korudu.

Prof.Dr. Ata ATUN

Bir bilim adamı.

Kendisini Serdar Denktaş’ın yanında siyaset yaparken tanımıştım.

Kıbrıs ile yatıp kalkan, derdi KKTC olan bir muhteşem şahsiyyet.
Türkiye’deki kalkışma ile ilgili çok enteresan bir bilgiye ulaşmış ve bunu sitesinde yayınlamış

www.hitittv.com sitesinin izniyle  bu yazıyı ittilanıza sunuyorum.
Dün yabancı basında Türkiye ve KKTC ile ilgili haberleri karıştırırken çok ilginç bir yazıya rast geldim. Yazının orijinali Fransızca yazılmış. Yazarı da Hannibal Genseric.
Yazı La Cause du Peuple’de 27 Temmuz günü yayınlanmış. Yazının orijinal başlığı “Comment Poutine a fait « échec et mat » au coup d’état d’Obama en Turquie” ve yayın adresi de https://fr.sott.net/article/28679-Comment-Poutine-a-fait-echec-et-mat-au-coup-d-etat-d-Obama-en-Turquie.
Söz konusu yazının İngilizce çevirisinin başlığı “How Putin was “checkmate” the coup Obama stated in Turkey” ve Türkçe çevirisinin başlığı da “Obama’nın Türkiye’de yaptırdığı darbeyi Putin nasıl Şah-Mat etti”.

Yazının içeriği çok ilginç. Bu nedenle de önce yazarın kim olduğunu, yazdıklarının komplo teorisi mi yoksa araştırmaya dayalı gerçekleri mi yansıttığını araştırdım. Hannibal Genseric Fransız bir Matematikçi ve Bilgisayar Mühendisi. Yani kafası somut analizler yapan bir yapıya sahip. Fransa da yaşayan ünlü bir araştırmacı ve yazar. Araştırma ve yazı alanı Uluslararası ilişkiler ile dünya politikası. Çok çarpıcı bulguları var. Mesela yazılarından bir tanesinde “Genetikçiler atalarımızın Araplar olduğunu söylüyor. Le Pen ve Claude Gueant’de Arap kökenli” diyor, kanıtları ile birlikte. Jean-Marie Le Pen (baba) ve Marine Le Pen (kızı) Fransa’nın en aşırı sağcı siyasi parti olan Ulusal Cephe’nin eski ve yeni liderleri.
Hannibal’ın söz konusu yazısında 15 Temmuz darbesi ile ilgili bugüne değin duymadığımız ve Türk basınına yansımamış bilgiler var.
15 Temmuz Darbesi’nin Amerikan Ordusu ve NATO tarafından organize edildiğini, planlayıcılarının da CIA, MI6 ve Mossad olduğunu ve sonucunun da Türkiye’yi Anglo-Siyonist Eksen’den (Anglo-Sionist Axis-ASA) uzaklaştıracağını ve Şangay İşbirliği Organizasyonu’na (Shanghai Cooperation Organization-SCO) veya da Gelişmekte Olan Ülkeler Grubu olarak tanımlanan BRICS’e (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) yaklaştıracağını belirtmekte.
Yazıda özetle dikkat çeken bölümler şunlar:
KGB’nin çok iyi çalıştı ve 15 Temmuz Darbesi ile ilgili bilgileri Rus Başkan Vladimir Putin’e çok önceden iletti. Rusya, Türkiye Hükümetini haberdar etmek için detaylı bilgi topladı ve darbecilerin kullanacakları silahlara karşı bir koruma sistemi oluşturdu.
İncirlik Üssü’nden yöneltilen bu boyuttaki bir darbenin fiyasko ile sonuçlanmasının nedeni Rusya’nın iki tarafa da çalışan ajanları ekarte etmiş olmasıdır. Bu darbede İncirlik Üssü”ndeki yüksek rütbeli subayların kullanılması çok aptalca oldu. Bu hata darbenin CIA tarafından yapıldığını ortaya çıkardı.
Batı güçleri Erdoğan başta olduğu müddetçe, Yeni Dünya Düzeni (New World Order-NWO) projesinin hedefi olan Dünya Devleti’ni kurmanın mümkün olmayacağını artık anlamışlardı. Erdoğan’ın Orta Asya Türk Devletleri ve bir kısım Orta Doğu ülkeleri ile güçlü bir blok kuracağını anladılar ve bu darbeyi planladılar.
Kremlin, Türkiye’nin NATO ve AB ile arasının bozulduğunu biliyordu. Başarısız bir darbenin Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştıracağını hesaplayıp, darbe süresince Türkiye Hükümetine yardım etti.
Rusya, Suriye, İran ve Batı ülkeleri darbe yapılacağını biliyorlardı. Darbe günü Batı dünyası İstanbul ve Ankara’ya canlı yayınla bağlanmış, CNN’in ünlü sunucusu Christiane Amanpour ise darbeden 2 gün evvel tüm kamera ve yayın ekibi ile Türkiye’ye gelmişti, darbe günü canlı yayın yapabilmek için.
Putin, danışmanı Alexander Dugin’i, Türkleri darbe konusunda uyarması için, Ankara’ya çok gizli bir şekilde gönderdi. Dugin Türk Hükümetine uzun bir darbeciler listesi verdi.
Darbecilere “karşı darbe” yapılması” bir ay önceden bazı darbecilerin kimliklerinin öğrenilmesi ile başlatıldı. Türk hükümeti 2 bin Türk askerinin (hava ve deniz) tutuklanması için savcıya talimat verdi. Mahkemeler bu talebi reddetti. Feto’cu yargıçlar darbeci generallere bir şeylerin olduğu haberini ilettiler. Bu şekilde, darbe öne alınmak zorunda kalındı.
24 saat susan Amerikan ve Batı medyası, darbenin başarısız olacağını anlayınca, tipik yanıltıcı propaganda ile ortaya çıktı. Madem Erdoğan’ın uçağını F-16’lar gördü niye vurmadılar; çünkü, darbe Erdoğan’ın “Sahte Darbesi”ydi de ondan demeye başladılar.
Gerçek ise çok farklıydı.
Türk F-16’larının peşinde 7 Rus uçağı ve iki S400 füze sistemi de üzerlerine kilitlenmişti. F-16 pilotlarına ihtar edildi: “Erdoğan’ın uçağına en ufak bir atış yaptığınız takdirde yok edileceksiniz.” Bu sebeple, Türk jetleri Erdoğan’ın uçağına ateş edemedi.
İncirlik ABD Üssünden 42 helikopterin yok olması ilk anlarda izah edilemedi. Sonradan öğrenildi ki, bu helikopterler Türkiye’yi işgal edecek güçlere katılmışlardı. Bu nedenle Türk hükümeti İncirlik üssünü 2500 polisle kuşatmış, elektriğini kesmis ve Amerika’ya “Ne yaptığınızı biliyoruz, Askerlerinizi bu yüzden güvenceye aldık.” Mesajını iletti. Bunun üzerine, Obama işgal güçleri armadasını (bir çok ulustan oluşan ordu) durdurdu…..

Söz konusu yazının boyutu benim yazdıklarımın neredeyse 3 misli kadar. Sedece önemli gördüğüm yerleri size aktarabildim. 15 Temmuz darbesinin arkasından bilinen ve bilinmeyen birçok neden, etken ve organizatör var anlaşılan. Kesin olan şu ki, Batı artık Türkiye’den ve Türkiye’nin potansiyelinden çok korkuyor…

Evet.

Söyleyecek fazla söz yok.

Rusya’nın bile haberinin olduğu, tedbir aldığı, uyardığı bir darbeden bizim Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın haberi yok.

Rusya 7 tane uçağını korsan F-16 ların arkasına koyuyor ve ‘ATEŞDERSENİZ VURURUZ’ tehdidi yapıyor.

ve biz bunu batılı  Fransızca bir yazıdan öğreniyoruz.

Türkiye basınından öğrendiğimiz ‘YAKITLARI BİTTİĞİ İÇİN’

Batı basınından öğrendiğimiz ise bu…

Bizi Allah gerçekten korumuş

Bedir Aslanlarını nasıl koruduysa, Çanakkale’de nasıl koruduysa Kıbrıs’ta nasıl koruduysa

Gerçekten…

yukarı git