. . . . . GAZETECİ – YAZAR

Monthly archive

Haziran 2016

Terör ve tavır

Yazılar içinde tarafından yazıldı

22 Temmuz’dan bu yana devam eden operasyonlarda 7 bin’i aşkın terörist imha edildi.

Bu sayı Cumhurbaşkanı tarafından seslendirilmiş ve kayıtlara girmiş sayıdır.

Bu kararlılıkla mücadele sürdürüldüğünde inanıyorum ki terörün beli kırılacaktır.

Ama

Asla bitmeyecektir.

Taraflı tarafsız, inançlı inançsız herkes şunu bilmelidir ki başımıza bela edilen terör aslında Hilal ile Haç’ın savaşıdır.

Selahattin Eyyubi’den bu yana süregelen  Haç ile Hilal’in savaşı bugün kendisini ‘TERÖR’ olarak tezahür ettiriyor.

Bin yıldan beri bitmeyen bu savaş bundan sonra da bitmeyecektir.

Bazı hümanist kalemşörlerin dediği gibi keşke bitse;

Bitmez.

Bakın;

Dünya üzerinde tüm savaşlar İnançlar üzerinden olmuştur.

Müslüman ‘VATANI SEVMEK İMAMNDANDIR’ diye tavsiyede bulunan Peygamberinin izinden giderek vatanını, bayrağını savunmak adına gözünü kırpmaz.

Bilir ki, Ölürse Şehittir.

Vatan uğruna, vatanı için o yüce makama erebilmek herkese nasip olmaz.

Türkiye Cumhuriyeti Ordularının teröristle mücadelesi başta zor olmuştur. Düzenli ordu, düzensiz, kalleşçe saldıran teröriste karşı başta zorlandı.

Ama 30 yıla yaklaşan bu savaşta Türk ordusu da artık teröristle mücadele konusunda çok tecrübe edindi.

Özel Harekat Polislerini kuran, teşkilatlandıran, eğitimlerini tamamlayan ve onları teröristlere karşı cepheye süren eğitmenlerden, kararı alanlardan rabbim razı olsun.

Bugün Polis teşkilatımız da dünkü ‘evkaf memuru’  vaziyetinden çıkmıştır. Müdürüyle, amiriyle saf tutarak teröre karşı mücadele etmektedirler.

En hoşuma giden cümle de Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar‘ın gazilere verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmadır.

Komutan burada ‘YENEMEYECEĞİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜ VE TERÖRİST YOKTUR.‘ diyerek Türk milletinin yüreğine su serpmiştir.

Keşke;

Terörle mücadele Çözüm süreci zamanında da 22 Temmuz’dan bu yana sürdürüldüğü gibi kararlı ve sonuça  yönelik sürdürülseydi.

Bazıları ‘NE YAPALIM ANLAŞILMIŞTI. TERÖRİSTLET TOPRAKLARIMIZI TERKEDECEKLERDİ. AMA SÖZLERİNDE DURMADILAR’

diyebilirler.

Onlara da artık gerçekleri görme zamanıdır.  1993’te bu ülkede  Çekiç Güç Marifetiyle teröristlere yardım uçakları İncirlik’ten kalkarken ‘ACABA‘ diyenler bugün PYD ile ABD’nin ilkelerime karşı beraber mücadele ediyor olması gerçeği karşısında umarım ayılmışlardır.

İcranın başı olarak Devlet kararlılığını sürdürecek ve her ne pahasına olursa olsun bu savaşta yer alacaktır.

Arzettim

Bu HAÇ İLE HİLALİN SAVAŞIDIR’ Yarın Terör bitirilse bile İslamın son kalesini yıkmak için çeşitli entrikalarla karşımıza her vesileyle yeni gerekçeler oluşturarak geleceklerdir.

Teröre karşı mücadeleye sonuna kadar destek veren Türk milleti olayın künhüne vakıf olmalıdır. Burada kamuoyu oluşturacak olan yöneticiler de halkı doğru bilgilendirmek, gerçekleri bütün çıplaklığıyla millete anlatmaktır. Devlet ve siyaset adına söyleyemediklerini de uçağa doldurup bu nazik günlerde Muhammed Ali’nin cenaze namazı için Taaa Amerikaya götürdüğü Yazar-Çizer takımına  uzun yolculuklarda anlatmalı ve kamuoyu oluşturmalıdır.

Bilmem anlatabildim mi?

 

 

Ramazan geldi hoş geldi

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Yaradana binlerce hamdu senalar olsun ki bu sene de Ramazana eriştik.

Çevrenizde geçen yıl Ramazan’a ulaşıp da bu sene varamayan kaç kişi vardır.

Peygamberimiz ‘Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl. Ramazana ulaştır’ diye dua ederdi.

Yine o yüce resül ‘Ramazanın evveli rahmet ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur.’ diye Ramazan ayını ihya etmenin önemine işaret etmiştir.

Rahmet ve Mağfiretin yağmur gibi yağdığı bu ayın faziletlerinden yararlanmayı rabbim hepinize nasip etsin.

Bu vesileyle bazı bilgileri tazeleyelim.

Ramazan orucu, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Medine’ye hicretinin on sekizinci ayının başlarında, Bedir Gazvesinden önce, sonra Şaban ayında şu ayetlerle farz kılınmıştır:

“Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye size de sayılı günlerde farz kılındı… Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir

Sahabeden Selman-i Farisi anlatıyor.

Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

“Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.”
“Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.”

“Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.”
“Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

“Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.”

“Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşak katlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.”

“Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.”
“Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”

Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” bu yurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:

“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.”
“Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.

“Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız.”
“Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime-i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.”
“Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır.”

“Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cenne’te girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir

Tekrar Ramazanı şerifin hepinize rahmet ve fazilet kapısı olması dileklerimi arzediyorum.

 

yukarı git