Allendeyi tanırmısınız ? ya da Sisi’yi

Yazılar içinde tarafından yazıldı

 

Bugün size tekrarlanan Siyonist oyunlarından bahsedeceğim.

İran meselesini unutmuş değilim.

Hadi oradan başlayalım.

Uzun yıllar ABD’nin güdümünde Şah Rıza tarafından (Babası ve kendisi) yönetilen Pers imparatorluğu son Başbakanı Şahpur Bahtiyar‘ın itiraf ettiği gibi geri dönülmez yoldadır.

Kısa başbakanlığı döneminde Bahtiyar ABD ile ilişkileri uzlaşmacı bir tavır takınarak, taviz vererek, “Ben sizdenim. daha ne istiyorsunuz?” diyerek ABD’nin gazını almaya çalıştı.

ABD uzun yıllar beslettiği Humeyni‘ye kucak açan Fransa‘ya da sözler vermişti.

Şah gidecek yerine Humeyni gelecekti.

Bunun için İran’daki dinamik ABD güçleriyle İran komünistleri ve Humeyni taraftarlarını bir araya getirdi ve  Şah Rıza Pehlevi’nin eşi ve çocuklarıyle ülkeyi terketmesiyle ilk aşama tamamalandı.

Humeyni 1 Şubat 1979′ da hafızalara kazınan o dönüşle  artık sahanedeydi..

Kaderin cilvesi Şah eşi ve çocuklarıyla  uçakla önce Mısır’a sonra gitti.

Ünlü gazeteci Abdi İpekçi aynı tarihte öldürüldü.

Bilinenlerin aksine neden öldürüldü? sorusunun cevabı bana göre yok.

Şu kadar ip ucu vereyim.

Abdi İpekçi o gün ertesi günkü gazetede İran‘ı yazmıştı.

Yayınlanamayan o yazıda neler diyor du ki infaz emri verildi

Bunun sorgulanması lazım.

O günden bu yana görünenin aksine İran ABD’nin gizli müttefikidir.

İrandaki mollalar her seferinde ABD ve İsrail’i hedef gösterseler de  gizli gizli ilişkileri sürdürmüşlerdir.

Şu kadarını düşünün

ABD öncülüğündeki uluslararası toplum  İran’ın nükleer bomba yapmaya çalıştığı iddiasıyla yıllarca oyun oynamadılar mı?

İran Atom Bombası yapmasını engelleyebildiler mi?

Pakistan gibi bir ülkeyi de atom bombası yapan ülke konumuna getiren ABD planlarının hedefi aslında İran da da aynı senaryoyu oynatmaktı.

Başardılar.

İran’ın el konulan hesapları, konulan yasaklar ve diğerleri artık hiç bir anlam ifade etmiyor.

Hesapları blokajdan kurtuldu. Nükleer çalışmaları tamamlandı.

Daha ne istesinler

Ronald Reagan‘ın başkanlığı sırasında bazı komünist öğrencilerin elçilik mensuplarını rehin aldığı ve 70 günden gazla süren olayın üzerindeki sır perdesi de kalkmış değil.

Bugün ortadoğuda herkese saldıran, Gazze’de çocuklara bile kan kusturan İsrail’in söylemlerin aksine İran’a saldırdığını hiç duydunuz mu?

PKK’nın İran kolu denilen Pejak’ın İran’a hiç zarar verdiğini duydunuz mu?

Duyamazsınız

Kamuflaj için PKK’nın İran ile de sorunları varmış gibi gösterilmesi ihtiyaçtı.

Bunu yaptılar.

35 yıldır onlarca canlarımıza.  milyarlarca dolarlarımıza mal olan PKK çatışmasının zerresi İran’la olmamıştır.

Şu an istihbarat kaynakları  İran’ın 40 bin askeriyle Irak ve Suriye’nin topraklarında cirit atarken DAEŞ’e karşı zerre çatışması olmamıştır.

DAEŞ’ de ona saldırmamaktadır.

Tıpkı İsrail’in saldırmadığı gibi.

Neden?

Siyonist plan bölgede Şii ve Sünni bölgeler diye ayrışmaya gitmek ve bölgede yeni haritalar gerçekleştirmek istemektedir.

Bunun Şii tarafını İran koordine etmektedir.

Onun için “TÜRKİYE IRAK VE SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ ” savunup bunu deklare edince film kopmaktadır.

Fırat kalkanı Harekatı bu planların çöpe atılması, en azından Türkiyesiz bölgede operasyon yapılamayacağını göstermektedir.

Dış görüntüyle iç planlar farklı olunca  onların uydusu olmayan, dediklerini yapmayan, milli menfaatleri savunan Recep Tayyip Erdoğan hedefe konulmaktadır.

ABD’den Avrupa’dan tüm Haç’lı ortakları Erdoğan’a saldırmaktadır.

Süresi bir kaç ay sonra sona erecek olan Obama ” ERDOĞAN SEÇİM KAZANIYOR AMA HER ŞEY DE SEÇİM DEĞİL Kİ” sözünü unutmayın.

Hedefe Cumhurbaşkanımızı koymalarının sebebi bu;

“O giderse sanki başarabiliriz” diye düşünebiliyorlar.

15 Temmuz gecesi bunu dört koldan denediler.

Rabbim korudu.

Bunların hepsini biliyorsunuz.

Demokrasiden bahseden bir ülkenin böyle bir tavrı olabilir mi diye düşünmeyin.

Olur.

Bu ilk plan da değildir.

Salvador Allende diye biri var.

Şili de seçim kazandı ve iktidara geldi.

Wikipedia Allende için şunları yazıyor.

“Salvador Allende Gossens (d. 26 Haziran 1908, Valparaíso, Şili – ö. 11 Eylül 1973, Santiago, Şili), Şilili devlet adamı ve Batılı devletlerde serbest seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanıdır.Ne var ki işçi sınıfının egemenliğinde bir cumhuriyet kurma amacını gerçekleştiremedi. Göreve başladıktan üç yıl sonra askerler, onun başkanlığını sürdürdüğü sosyalist iktidarı bir darbe ile ortadan kaldırdı.

1973 Ağustos´unun sonunda Allende tarafından silahlı kuvvetlerin başkomutanlığına getirilen General Augusto Pinochet ülkenin karışık durumundan yararlanarak 11 Eylül 1973 tarihinde bir darbe girişiminde bulundu. Bunu yaparken CIA‘in yoğun desteğini gördü. Bu durum, batılı devletlerde serbest seçimlerle iktidara gelen marksist bir devlet başkanına yapılan tek antikomünist darbedir.

Başkanlık Sarayı’na yapılan saldırılar sırasında teslim olması çağrısı yapıldı, fakat o askerlere teslim olmayı reddetti ve intihar etti. Kısa bir süre sonra, darbeciler, Allende’nin intihar ettiğini duyurdu. Resmi duyuruda otomatik tüfek ile intihar ettiğini ilan etti. Ölümünden önce, Fidel Castro’nun kendisine hediye ettiği ve elinde tuttuğu AK-47 marka silah birkaç kez fotoğraflanmıştı. Allende, bu silahla ölü bulundu. 2004’teki Guzmán belgeseline göre, Allende bir tabanca ve bir tüfekle kendini vurmuştur. Ölümünden sonra Pinochet anayasayı geçersiz kılarak askeri bir diktatörlük kurdu.”

Ne olduğunu size söyleyeyim.

Watergate skandalıyla istifa etmek zorunda kalan ABD başkanı Richard Nixon 10 milyar dolar bütçeyle  Allende’yi devirme programı yaptı.

CIA’nın yönettiği programın beyni  Henri Kissinger di.

3 yıllık iktidarın sonunda devirilen Allende‘nin yerine onun atadığı Silahlı kuvvetler Başkomutanlığına getirilen Pineochet’i getirdiler.

Tıpkı Mısır’da Mursi’nin atadığı Genelkurmay Başkanı Sisi‘nin  darbe yaparak işbaşına gelmesi ve ABD’den destek görmesi gibi Pinochet de desteklendi.

Bu resimlere bakarak 15 Temmuz’un başarılı olması halinde nasıl bir dünya planlandığını görebilirsiniz.

Son sözüm şu;

Müslüman uyanık olmak zorunda

Bu toprakları bize çok görüyorlar.

Dünkü gibi uydu siyasetçilerle bu toprakları biz sömürelim, biz yönetelim istiyorlar.

Hesapları bu

Herkesin hesabı var.

Unuttukları ise Allahın da bir hesabı olduğu…

Fiemanillah (Allaha emanet olun)

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*