Suriye denklemi

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Uzun zamandır yazmıyordum.
Dostlar çok laf attılar.
Hatta
“Yazarsam beni tutuklarlar” diye mi korkuyorsun
diyenler bile oldu.
Sebebler bunlar değil.
Cahil insanlara bişey anlatmaya çalışmak, hele hele kafasındaki imajı hiç bir türlü silmeyen ve osavlarından vazgeçmeyen birisiyle tartışmak anlamsız.
Ama
Maalesef yapıyoruz.
Twitter’da bi mesaj yazıyorum veya başka mesaja yorum yazıyorum.
Allaaah
Beğenmeyen, seni bir kaçık suda boğmak isteyen yüzlerce kişi alıyor eline klavyeyi döşeniyor.
Twitter’a bile çok zamandır yazmıyorum.
Ama
Fikirlerimin, katkılarımızn ve savlarımın da bir yerlerde kayıtlı olması gerek.
“Ben demiştim. Ben yazmıştım” diyebilmek için de yazılı evrak gerek.
Onun için hadi Bismillah
4 milyonu aşkın Suriyeliyi içimizde barındırıyoruz.
Bu rakam sadece baktıklarımız.
Büyük şehirlerde ev tutan, iş tutan içimize karışan bir o kadar daha Suriyeli var.
Geçen gün Taksim’in göbeğinde 5 yıldızlı bir otele gittim. Baktım aksanı araba benziyor “Hel tarif arabi” dedim başladık Arapça konuşmaya.
Suriyeli yatırımcı parası var. gelmiş otel işletmesini satın almış,İşletiyor.
Tabii işçileri de Suriyeli.
Kötü değil
Ben bunun demografik yapımıza vereceği zarar dolayısıyle uygun olmadığını savunuyorum.
Adetlerimiz, geleneklerimizin yerini baskın arap alışkanlıklarının almasından korkuyorum.
Bu yüzden göç olayında “ev sahipliği ensar muhacir” muhabbetlerini yapanlara
“Muhacir Mekkelilerin Medineli Ensar’a rahatsızlık vermediği”nin altını çiziyorum.
Tıpkı Balkanlardan gelen soydaşlarımızın bize zarar vermediği, aksine toplum içinde geleneksel kurallara saygılı olduklarını ve üretimde çalışkanlıkta bizlere bile örnek oldukları gibi…
Suriyeli kardeşlerimiz Türkmen kardeşlerimiz orada savaşırken burada sahillerde keyif çattıkları, asayiş olaylarının içinde çok bulundukları gerçeğini unutmamamız lazım.
“Suriye’ye saldırı Hedefin Türkiye olduğunun işaret fişeğidir” diyen ve bunu 1992 yılında söyleyen Necmettin Erbakan’a da rahmet okuyarak şu tespitleri yapmak istiyorum.

1-Türkiye Suriye meselesinde doğru pozisyon almış, ABD’ye biraz uzun sürse de diz çöktürmüş, süre vererek teröristlerini sınırımızdan çekmesini ültimatom haline getirmiş ve başarmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trump’ın sarayında kongre üyelerine karşı yaptığı konuşma ve açıklamalar Türkiye için diplomatik bir zaferdir. Bunun la da yetinmemiş bölgenin diğer gücü Rusya ile de masaya oturmuş ve Soçi Mutabakatı olarak tarihe geçen sözleşmeyi imzalamıştır. Aynı konuda hem ABD hem de Rusya ile aynı sözleşmeyi başaran Tek ülke Türkiyedir.
2-Ortadoğu’dak siyasi ağırlık Akdenize kaymışken AB ülkeleri ve diğer emperyallerin hayallerini Libya’nın resmi hükümeti ile anlaşmalar yaparak denizin derinliklerine gömmüştür. Bundan sonrası daha nazik, daha dikkat isteyen ve çok sıkı kontrol edilmeyi mecbur kılan bir gelecektir.
Bu tespitlerden sonra tekrar Suriye’ye dönüyor. Ve diyorum ki
İdlip’te yaşanan rejim destekli sivil katliamı durdurulmalıdır.
Rusya ile görüşmeler yapılarak rejimin masum ve çaresiz insanlar üzerindeki eylemleri önlenmelidir.
ABD Başkanı Trump bile “Rusya, Suriye ve İran, İdlib’de binlerce masum insanı öldürüyor veya öldürmek üzere, bunu yapmayın. Türkiye, katliamı durdurmak için çalışıyor.” diyor.
Bu gerçeği bir an önce gündeme almak ve müdahale etmek zorundayız.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*