Yapmayın… Etmeyin

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Siyasette bir saat bile uzundur.

Bazen bir gecede hükümetler kurulur yine bir gecede yeni oluşumlar hayata geçirilir.

2002 seçimlerini ardından Türkiye’nin istikrarı, kazanımları ve geçtiği badireleri unutmamalı ve unutturmamalıyız.

Kapalı kapılar ardında kurulan tezgahlara, yapılan darbe teşebbüslerine, hatta dijital darbelere rağmen Türkiye yoluna girmiş safralarından kurtuluyor, güzel günlerin ışığını gösteriyorken…

Yapmayın … Etmeyin…

FETO Terör Örgütü’ne  karşı belli bir mesafe alınmışken…

Yapmayın

Avrupa bile Türkiye’nin gelişmesine gıpta ve kıskançlıkla yaptığı bir dönemde

Etmeyin

İstikrarı bozmayın.

Türkiye 10 yıl önceki Türkiye değil

Bu kazanımları bir hırs ve ego uğruna heba etmeyin.

Ne oldu da bu kadar telaşlandın? diye sorabilirsiniz.

Telaşlandım

Türkiye ve geleceğimiz için endişelendim.

Bugün (4 Mayıs Çarşamba)

Cumhurbaşkanı ‘Devlet Günü’ denilen Perşembe günlerinde  Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile rutin toplantılarını yapardı.

Bu gelenek sadece yurtdışı seyahat veya başka mücbir sebeplerden dolayı değişkenlik gösterirken bu defa akşam saatlerinde  beklenmedik toplantı yapıldı.

Her ne kadar toplantıdan sonra  ‘Rutin Haftalık Görüşme’ açıklaması yapıldıysa da  kulisler ve özellikle  Abdülkadir Selvi kaynaklı Aydın Doğan medyası ‘Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki toplantının uzun zamandır beklenen fikir ayrılığının ortaya çıktığı bardağın son damlası olduğunu, Başbakanın bugün yapılacak MYK sonrası yapacağı basın toplantısı ile  Ak Parti’yi Kongre’ye götüreceği ve yeniden genel başkanlığa aday olmayacağını’ kehanet buyurdular.

Hatta

Cumhurbaşkanının Muhtarlarla taptığı toplantıdaki sözlerini bu iddialarına delil gösterdiler.

Başbakanın  Salı günü yapılan Ak Parti grup toplantısında Başbakanın az konuşmasını ve konuşmasındaki fedakar sözlerini sözlerinin arkasına koydular.

Bu kulis bilgileri gerçek olabilir.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MKYK’da yaşanan gelişmelerin ardından dün parti grubunda herkesi şaşırtacak kadar kısa konuşması ve sitem dolu sözler sarf etmesi, siyaset kulislerinin en önemli konusu oldu. Özellikle şu iki cümlesi tüm konuşmasının önüne geçti: “Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim. Ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam.”

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlar toplantısında yaptığı açıklamalar da siyasi kulislerde “Bu sözler Davutoğlu’na mesaj mı” sorusunu gündeme getirdi.

Gerçekten Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmede Başbakan mutsuz ayrılmış ve  yeniden teşkilattan güven tazeleme ihtiyacı duymuş olabilir.

Yeniden aday olmayı da düşünmüyor olabilir.

Ama

Bütün bunlar birinci şahsın ifadesi veya eylemi ile olur.

Ben ise başta Cumhurbaşkanı olmak üzere sorumluluk hisseden herkese diyorum ki;

YAPMAYIN…

ETMEYİN…

Kulis bilgilerine göre  ‘Cumhurbaşkanının Davutoğlu’ndan memnun olmadığı ve oraya kendisine daha itaatkar olacağı söylenen Binali Yıldırım’ı istediği’ belirtilmekte…

Bu kongre ile Binali Yıldırım’ın Genel Başkan ve Başbakan olmak senaryosunu uygulamaya koyduğu ifade edilmektedir.

Diyorum ya

YAPMAYIN… ETMEYİN…

Bu olayda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Turgut Özal’ı hatırlatırım

Son sözüm  Peygamberimizin sözü…

Mümin aynı delikten iki kerre ısırılmaz.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*