Amerika’da, yönetim üzerinde etkili, hazırladığı raporlara itibar edilen, ve operasyonel raporlar hazırlayan bir düşünce kuruluşu var. Adı National Security Research Division. Bu örgüt 2003 yılında “Sivil demokratik İslam” adıyla seksen sayfalık bir rapor hazırlıyor.(Not: isteyenler bu isimle internette İngilizcesine ulaşabilirler.)
Okunduğunda anlaşılacak olduğu üzere;
Raporun maksadı İslam dünyasına ve Müslümanlara dini bakımdan yön vermek, istikamet tayin etmek. İslamı dünya sistemiyle entegre hale getirmek. (Bazılarının Graham Fuller gibi düşünüp “Yeşil Kuşak Projesi” diye isimlendirilen çalışma)
Bu rapor çoktan bir projeye dönüşmüş ve uygulanıyor. Hatta pek çok alanda başarı elde edilmiş. İsteklerini elde etmenin haklı gururunu yaşıyorlardır.
Raporun özü şu;
“Güçlü bir destek, finansal kaynaklar, etkili bir altyapı ve kamu platformu açısından eksiklik çektikleri görülüyor. Geleneksel İslam anlayışı demokratik islamı oluşturma rolüne hiç uygun değil. Bu rolü ancak İslamcı Modernistlere yüklemeliyiz. Onları aynı zamanda finans ve diğer elementlerle desteklemeliyiz.”
Üstün akıl Amerika ve Batı için;
“Modernistler”e tam destek verilmesi karar altına alınmıştır.
Uygulama da şöyle;
– Eserlerini ve çalışmalarını yayınlarını ve dağıt.
– Gençlere ve büyük kitlelere hitap etmeleri konusunda cesaretlendir.
– Fikirlerini İslami eğitim müfredatının içine sok.
– Onlar için bir kamu platformu oluştur.
Bütün bunları neden yazdım.
Son haftada Tefsir Profesörü Mustafa Öztürk’ün açıklamaları…
Bunlara açıklama değil hezeyanları demek lazım.
Bu adam birçok kitap yazdı. Hala Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi.
Kur’ana ve Peygambere hakaretler yapan Mustafa Öztürk ve diğerlerini Batı’nın seslendirdiği ideallerle aynı terimleri kullanarak desteklenen Modernistlerin bu proje çevresinde desteklendiğini bilmek lazım.
Kur’an, Allahın sözleriyle “Kur’anı biz indirdik. Onu koruyacak olan da biziz” denilen Kur’ana hakaret ve Allah’a şirk değil mi?
Son sözleriyle bu Profesör 48 saat tt olmuş. Onunla övünüyor.
Vatandaş 4 yıldır ders verdiği “İlahiyat Fakültelerinin anlamsız olduğunu, fikir ve tartışmaya izin vermediğini, işin başındakilerin sadece belli bir mezhebi yorumların çizgisini bozmayacak şekilde bir anlayışın öne alındığını, onun dışındakilerin kabul görmediğini ve klasik konvansiyonel tarikat kalıpları içinde öğretildiğini, bu sistemin de kurşun asker yetiştirdiğini” iddia ediyor.
Yukarıda anlattığım Graham Fuller’in projesi olan Yeşil Kuşak’ın kullanılan ve toplumu ifsad eden ilahiyatçı hocaların radyo ve televiyonlarda hergün boy göstermesi, bazı insanların onlara bağlılığı ve inancı artarken, idol haline getirilmesi sağlanıyor.
Bakın çevrenize Yaşar Nuri Öztürk’ten Caner Taslaman’a Mehmet Okuyan’dan Mustafa Öztürk’e bir çok ilahiyatçı geçinen kişiler hep bu projenin ürünüdür.
10 yıl boyunca BERAT TV kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni, 6600 saat canlı yayın yapmış rekortmen sunucu olarak bu projeyi bildiğim için bu ilahiyatçı geçinen kişilerin hiç birisine yer vermedim.
Allah katında doğru yaptığımı düşünüyorum.
Bakın bu projedeki üstün akıllara verilen talimatlar şöyle;
– Dinin yorumlanması konusunda temel hususlar hakkındaki fikir ve yargılarını fundamentalist ve gelenekselcilerle rekabet edecek şekilde geniş kitlelere duyurmalarını sağla.
– Laikliği ve modernizmi İslami gençliğe bir kültür olarak benimset.
– İslam öncesi tarih ve kültürleri hakkında gençleri bilgilendir. Bu konuların gerek medya gerekse farklı platformalarda konuşulmasını cesaretlendir.
– Gelenekçiler ve fundamentalistler arasında oluşabilecek muhtemel ittifakları boz.
– Modernizm tarafına yakın duran geleneksel Müslümanlarla modernistler arasındaki işbirliğini destekle.
– Düşüncelerini yaymaları geniş bir platform oluşturarak İslam anlayışlarının gelenekçi anlayışa baskın olmasını sağla.
– Modernistler çağdaş İslam’ın yüzü olarak görülmeli, gelenekçiler değil.
– Laik, sivil ve kültürel kurumları ve programları cesaretlendir.
– Fundamentalistlere karşı gelenekçilere arka çık ve bu iki grup arasında oluşabilecek ittifakları engelle.
-Gelenekçilerin arasında ise modern sivil toplumla daha uyumlu kesimleri destekle.
– Fundamentalist ve gelenekçilerin İslâm’ı açıklama ve yorumlama konusunda oluşturdukları tekelin kırılmasına yardım et.
– Modernistlere ait kitapların fundamentalisterinki kadar yaygın olması için destek ver.
– Modernist müslümanların İslam’ın nasıl olması gerektiği konusundaki fikirlerinin yayılması için radyo gibi popüler yerel medya organlarını kullan.
– Sufizmi güçlendir.
– Fundamentalistlerle savaş ve onların İslam yorumunu ve çelişkilerini sorgula.
– Modernist mesajlar için gençleri, dindar geleneksel toplulukları, Batı’daki Müslüman azınlıkları ve kadınları hedef seç.
Mesele şu: Kimler kendine biçilen gömleği giyecek, kimler o gömleği idam gömleği gibi sayıp reddedecek…
Kimler projeye boyun eğecek, kimler sabit kadem hak bildiği yolda yürümeye devam edecek.
“Türkiye’de 72 tarikatın hepsini biz kurduk” diyen MOSSAD’ı size hatırlatıyorum.
Oyun büyük… Kavga büyük… Hedefler büyük…
Acziyet göstermek, vazgeçmek, güçlüden yana tavır almak Müslümana yaraşmaz.
Biz yerimizi terketmeyeceğiz.