Beşiktaş nereye…?
Pazartesi akşamının neşesi Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi 3-3 berabere sonuçlandı.
Her şey Beşiktaş’ın lehine iken, erken dakikalarda gol bulmuşken, ve Fenerbahçe 44. dakika’ya kadar akın yapamamışken içeri 3-0 galip giren Beşiktaş, ben dahil bir çok basın trüpünü mensubunun “fark olur” dediği maçı siyah- beyaz kadar farklı iki devrede oynadı.
Fenerbahçe, 3-0 mağlup iken Soldado’nun pasında Dırar, 5 metreden kale yerine out’a vurdu.
Bunun dışında Fenerbahçe’nin ilk yarıda poziyonu yok.
İkinci yarıya Ersun Yanal iki değişiklikle başladı.
Walbuena’nın oyuna girişi her şeyi değiştirdi.
Önce
Outa giden top için gereksiz tartışmalar
O yüzden oyunda olmayan Necip Uysal sarı kart görüyor.
O top dönüp gelip Beşiktaş kalesinde gol oluyor.3-1
İkinci gol yine Walbuena’nın ortasında Fenerbahçe’nin saatli bombası Sadık Dorukhan’ı sırtına basarak yükseldi ve kafayı vurdu. 3-2
Ve gecenin en güzel golü Hasan Ali sol ayağıyla muhteşem bir gol attı. 3-3
12 dakika’da 3 gol yiyen Şenol Güneş ilkinci yarıya değişiklik ile başlayan Ersun Yanal’a karşı hiç tedbir almadı.
Ben Şenol Güneş olsaydım.
Önce, ikinci yarıya Medel ile başlardım.
Biraz daha zorlanınca da Necip ile tutmaya çalışırdım.
Şenol Güneş 12 dakika’da yediği 3 gol ile abandone oldu ve dağıldı.
Bulduğu çare ise hiç varlık gösteremeyen Lens ile Quaresma’yı değiştirmek ve
Oyuna kurtarıcı olarak Mustafa Pektemek’i sokmak…
3-3 ten sonra Quaresma’nın ortasında Burak Yılmaz’ın kafa şutunun direkte patlaması şanssızlık.
Ama;
Beşiktaş 3-3 ten sonra maçı kazanmak için format değiştirmedi.
Aynı oyun düzeni ile sonuca gitmeye çalıştı.
Teknik direktör tercihi diyebiliriz.
Unutmayın
Ersun Yanal’ın da tercihi maçı kopardı.
Sadık Fenerbahçe’nin devre arasında aldığı yeni transferi.
Sadık, daha Fenerbahçe’nin yükünü taşıyacak olgunlukta bir futbolcu değil.
Burak’a yaptığı foulller
Kagawa’nın pasında Burak’ı kaçırması olacak şey değil.
Ama beyefendi twitter’da duş almadan konuşmaya başladı.
Biraz daha sakin ve molla olmasında fayda var.