Avrupa merakımız ve hüsranımız
Önce 2008, sonra 2012,sonra 2016 ve şimdi de 2024
Hepsinde “bu organizasyonu aldık” diye kamuoyu yanıltıldı.
Başta Cumhurbaşkanının desteğini deklare eden mesajlar, ve Arjantin’e kadar giden o zamanın Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanıydı.
En son 2016 Avrupa Şampiyonası için Fransa ile çekiştik.
Sadece 7-6 yani bir oy ile Fransa’ya kaybettik.
O zaman bahanemiz rüşvet alan UEFA Başkanı Platini’nin Fransız olması ve ağırlığının etkili olduğunu dillendirdik.
Bahanemiz oydu.
2020 de ne olduysa önce aday, olduk sonra adaylığımızı geri çektik.
2024 için çok çabaladık. Çok masraf ettik. Çok kamuoyu oluşturmaya çalıştık.
Ama; 2016 Avrupa Şampiyonası için bir oy fark bizi gereksiz umutlandırmış.
Irkçılık lekesi hala üstünde olan, federasyonunun şaibeleri basında tartışılan kendi vatandaşlarının bile pankart açarak eleştirdiği Alman Futbol Federasyonu 12-4 oyla 2024’ü alan ülke oldu.
Biraz da iyi oldu aslında
Turistler gelecek onlardan vergi almayacaksın.
UEFA’ya tek kuruş masraf ettirmeyeceksin.
Üstelik bira reklamı sponsorun reklamına da rıza göstereceksin.
Bu kadar tavize gerek yoktu.
İyiki bize vermediler bu kadar masrafa girecektik.
Bu meselenin bir tarafı…
Öte tarafı ise şu.
Avrupa seni kendinden saymıyor.
İsrail’i bile avrupalı sayan kafalar iki kıtanın birleştiği Avrupa’nın sınırındaki Türkiye’yi kendine, fikrine, inancına uzak görüyor.
1963 yılında imzalandığında Ankara Andlaşmasına imza koyanlara lanet ediyor.
O günden bu yana geçen 50 yılı aşkın süre içinde demirperde ülkelerini bile her türlü kriter eksikliğine rağmen içine aldı. Seni almadı.
Çünkü sen müslümansın.
Çünkü sen Osmanlı’sın
Sen onların dininden değilsin.
Bu zihniyet değişmedi değişmeyecek.
Kimse burada kriter, ilke ve hukuk aramasın.
Spor bakanımız Mehmet Kasapoğlu “Biz bişey kaybetmedik Onlar düşünsün” demiş
Senin bişey kaybetmediğine inanmıyorum sayın bakan…
6 aydan beri yapılan reklam harcamaları
Stadlarda ve kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan fikriyat ve buna gerekli olan harcamalar.
Aslında biz çok şey kaybettik.
En önemlisi de oluşturulan kamuoyu sayesinde milleti alacağımıza inandırdınız. Şimdi sonuç bu olunca onların hayallerini yıktınız. Kaybettiniz.
En az benim kadar siz de bu organizasyonun Türkiye’ye veilmeyeceğini biliyordunuz.
Boşa kürek çekmeyi tercih ettiniz.
Cumhurbaşkanı bu işi çok istiyor diye lanse ettiniz.
Halbuki Cumhurbaşkanını yönlendiren bu organzayonu alabileceğimize inandıran, yanlış bilgi veren sizlerdiniz.
Takkenizi önünüze koyma zamanınız geldi.
Ülkenin içinde bulunduğu badireler dolayısıyle tasarruf zamanı.
Bu dakikadan itibaren nereden, hangi spor yatırımından vazgeçebiliyorsanız geçin.
Tasarruf ihtiyacımız varken bol keseden israf etmeyin.
Sorarım size Popüler üç takımımızın bile stadları dolmazken bu kadar stad yatırımı size rantabl geliyor mu?
Ülkem için zaman tasarruf zamanıdır.
Tasarruf her yerden yapılmalı.
Başlayan yatırımları yarım bırakın kaderine terkedin demiyorum.
Ama;
Bundan sonrası için ince ekleyip sık dokuyun ve ülkenin tasarruf seferberliğine siz de katkı sağlayın.