Hilal ile Haç’ın savaşı
Bu yaşadığımız Haç ile Hilal’in savaşıdır.
Hak ile Batıl‘ın
Doğru ile Yanlış‘ın
İyi ile Kötü’nün savaşıdır.
Ve…
Bugünden değil çok eskilerden kodlanmıştır.
Anadolu topraklarına Amerika’nın ‘HASTANE AÇMAK’ bahanesiyle izin alabildiğini, ilk ajanlık faaliyetlerini hastanelerde, sonra okullarda, sonra da okullarda yetiştirdiği adamları yönetime getirmekle ülkeyi içten kuşattığını yazmıştık.
Yazıyı okuyan bir Kars’lı okurum mesaj attı
Diyor ki;
“Hocam edindiği Kars’m belgelerden Kars’ta açılan hastanede 8.000 Yazıyla yazıyorum (SEKİZBİN) Osmanlı vatandaşının bu hastanelerde zehirlenerek veya yanlış tedavi ile öldürüldüğünü tespit ettim. Ele geçen Patrikhane’nin 14 maddelik eylem planı Kars’ta aynen uygulamıştır.”
Bazılarının “ÜSTAKIL” diye tanımladığı güç benim de hoşuma gidiyor.
Evet Üst akıl dört bir yandan saldırıyor.
bir tarafta Daeş’e karşı beraber olalım, DAEŞ’i bitirelim diyor.
Öte yandan DAEŞ eline geçirdiği Suriye topraklarını PYD’ye peşkeş çekiyor ve ABD planlarına hizmet ediyor.
Bugün size Aytunç Altındal‘ı rahmetle anarak “TAVISTOCK” projesini anlatmak istiyorum.
Tavistok Enstitüsü, Bedford Dükü Tavistock’un Londra’daki binalarından birinde I. Dünya Savaşı’ndan kurtulan İngiliz askerlerinin savaş şoklarını araştırmak amacıyla 1921’de Londra’da kurulmuştur. Enstitünün başkanlığını İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rawlings-Reese üstlenmiştir.
Enstitü ve gerçek çalışmaları; ABD’nin en iyi korunan sırrı olmaya devam etmektedir.
I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgüt’ü olarak çalışan Tavistock Grubu Rockefeller Vakfı’nın yaptığı büyük bağışlarla 1946 yılında görev alanı genişletilerek yeniden yapılandırılmıştır. Rockefeller, Tavistock’a daha geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri vermiştir.
Enstitü çalışmalarının ilham kaynağı o dönemde Londra’ya gelerek Prenses Bonapart’ın verdiği bir malikâneye yerleşen Sigmond Freud’un davranış bilimi doğrultusunda insan davranışlarının kontrolü konusundaki çalışmaları olmuştur. Enstitü bu ideolojinin dünyadaki merkezi olması amacıyla kurulmuştur.
Enstitü bugün, Sussex Üniversitesi’nden, Stanford Araştırma Enstitüsü, Esalen, Massachusetts Institute of Technology (MIT), Hudson Enstitüsü, Herigate Vakfı, Georgetown Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi (CSIS), ABD Dışişleri kadrolarının eğitildiği Hava Kuvvetleri İstihbaratı, Rand ve Mitre Corparation Şirketler kadrolarının doktrinasyonu, The Mont Pelerin Society, Trilateral Komisyon, Ditchley Vakfı, Roma Kulübü gibi gizli gruplara kadar uzanan bir ilişkiler ağı geliştirmiştir.
Tavistock, Kore Savaşı’nda ilk defa denenen kitlesel beyin yıkama tekniklerini geliştirmiştir.
Gezi Parkı gibi algı operasyonlarının bu merkez tarafından yönetilip yönlendirildiğini artık biz biliyoruz.
Dün ABD güdümünde bir ülke olmak hasebiyle zaten istenen operasyonların hepsine açıktık ve etkisindeydik.
Onun için meşin ceketli insani ve kudsi değerleri olmayan bir nesil yetişti.
Şimdi en kötüsü de bu nesil Anne baba olacak ve gelecek nesilleri yetiştirecek.
Kendini çok yönlü olarak geliştiren bu enstitü bugün ahtapot’un kolları gibi çok yönlü olarak sürmekte…
Mesela
Bu Enstitü “DÜNYA’YA 6 MİLYAR İNSAN FAZLA. 500 MİLYON KİŞİ YETER”
Diyor ve Dehlizlerdeki labortuvarlar neslin gelişimini yavaşlatacak araştırmalar yapıyorlar.
GDO’lu gıdalar ve gıda üzerine oynanan oyunlar bunun eseri.
Teyid edilmemiş bir bilgi olmasına rağmen sizinle paylaşabilirim
Batı bir bölgeye atılıp istenen kişiyi veya nesneyi yokeden, istenmeyene de hiç zarar vermeyen bir bomba üzerine çalışıyor.
Bize düşen
“DÜŞMANIN ÇOK YÖNLÜ ÇOK ARAÇ VE GEREÇLE SALDIRIDA OLDUĞUNU BİLMEK VE ONA GÖRE TAVIR ALMAKTIR.
Fiemanillah(ALLAHA EMANET OLUNUZ)