Avrupa ile olmaz

Yazılar içinde tarafından yazıldı

Ankara anlaşması ile Türkiye’nin başlayan Avrupa yolculuğu 50 yıldır sonuç vermiyor.

50 yıl daha geçse sonuç vermeyecek.

Çünkü

Kafalardakiler ile eylemler farklı…

Önce Avrupa Çelik Birliği, sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu şimdi de AB, Yani Avrupa Birliği

70’li yıllarda merhum Necmettin Erbakan ‘Hrıstiyan Kulübü ağzımızla kuş tutsak bizi aralarına almazlar’ dediği AB’ye onun rahle-i tedrisinde yetişen Recep Tayyip Erdoğan  iktidara gelir gelmez AB’ye tam üyelik konusunda atılmış adımları kabullendi, adımları daha ileriye götürdü.

AB’ye tam üyelik yolunda yapabileceği her şeyi yaptı, vereceği her türlü tavizi de verdi.

Maksat red ya

Bu defa tam can alıcı noktamızdan vurdular.

AB’ye vizesiz seyahat için yapılan göçmen anlaşmasına tam maç bitecekcen kural değiştirdiler ve

‘Terörle Mücadele Kanunu’nu değiştirin Yoksa bu anlaşma  kadük olur’ dediler.

Burada en önemli mesele şu

2 milyonu aşkın Suriyeli göçmeni bağrına basan Türkiye’ye anlaşma ile verilecek olan 3 + 3 milyon avro yardım.

Bu yardımı yapabilmek için

-27 ülke ile Türkiye teker teker geri kabul anlaşması yapacak.

-Gönderilenleri geri alacak

-Deniz yoluyla kaçışa engel olacak.

Bütün bunları Türkiye’nin yapabileceğini görünce çark ettiler.

Terörle Mücadele Kanunu’nu değiştirin.

Türkiye önce Asala, sonra PKK, DHKPC ve diğerleri 35 yıldır terörle mücadele ediyor.

Başta düzenli orduyla gerilla mücadelesi yapmakta zorlandıysa da artık her türlü savaşabiliyoruz.

Başta Amerika ve Almanya olmak üzere  teröristleri destekleyerek Türkiye’nin başına çorap örmek hevesinden hiç vazgeçmediler.

ABD’nin PKK’yı terör listesine almış olmasına rağmen aynı kişilerle  ilişki kurup PKK’nın yan kuruluşlarına iş ve silah veriyor.

Ele geçirilen silahların büyük çoğunluğu Alman malı

Bu almanlar değil miydi bize parasını ödeyerek aldığımız ‘Tankları PKK’ya karşı kullanamazsın’ diyen…

Elözet

Cumhurbaşkanının AB’ye ‘Siz yolunuza biz yolumuza’ demesiyle AB çark etse de bu iş artık tavsadı.

Gelişmeyen, ihtiyar tüketen bir nüfusa sahip AB’nin Türkiye’ye vereceği bir şey yoktur.

Biz kendi içimize dönmeli, üretmeli, gelişmeli, ilkeli bir şekilde gelişmemizi sağlamalıyız.

Konulmuş Kopenhag kriterlerini biz İstanbul kriterleri diyerek halklar ve özgürlükler adına klişeleştirebilir ve uygulayabiliriz.

Aslında

% 99.9’u Müslüman bir ülkenin kriter konusunda dininin koyduğu kriterlerden daha iyisi yoktur. olamaz da…

O kriterlere dönersek felah işte o zaman bizim için mukadderdir.

Rabbime emanet olun.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*