İktidarlar kadrolarıyla gelirler. Ve iktidarlar gelişlerinden sonra kendi sosyetelerini yaratırlar.
Ne demek istediğimi şimdi anlamamış olabilirsiniz. Örneklerden sonra ne demek istediğimi anlayacak, ve siz de bana hak vereceksiniz.
1965’de 253 milletvekili ve tek başına iktidar olarak işbaşına gelen Süleyman Demirel statuko’nun devamlı oyuncularıyla devam etti. İşe yarar, çok başarılı olarak değerlendirilen bir çok milletvekilini bakan bile yapmadı. Onun yerine Seyfi Öztürk, Talat Asal, Şinasi Altıner gibi silik isimlerle kabinesini oluşturdu ve hükümranlığını devam ettirdi.
Kendi sosyetesi konusunda tek fark Kemal Uzan‘dır.
Kemal Uzan müteahhid olarak devletten iş almak istiyor ama çemberin içine sızamıyordu. Sahibi olduğu yeni İstanbul gazetesinde ‘5000 masonun ismini açıklıyoruz’ diye bir seri yazı başlattı.
Korku salmaya yetmişti. İstanbul Emniyet Müdürü Muzaffer Çağlar gibi bazı bilinen isimlerin mason olduğu belgesini yayınladı. Tam sıra Süleyman Demirel‘e geliyordu ki; Afşin Elbistan Termik Santrali inşa ve ihalesi Kemal Uzan‘a verildi.
Yayın anında kesildi.
180 bin civarında trajı olan Yeni İstanbul gazetesi 6 ay içinde naylon gazete durumuna düşürüldü.
Hedef vurulmuştu.
Afşin – Elbistan Termik santralı ihalesini almakla kalmamış, İskenderun limanına inecek olan makine ve aksamın santral bölgesine ulaştırılabilmesi için yolların yapım ve iyileştirme işini de Kemal Uzan’ın şirketi almıştı.
Bitti mi?
Hayır
1971 senesinde İzmir’de yapılacak Akdeniz oyunları için olimpiyat altyapısını oluşturacak tesislere ihtiyaç vardı. Onu da Kemal Uzan aldı. Hatta oyunların açılışına az bir süre kala Halkapınar stadında bir yangın çıkararak hükümeti köşeye sıkıştırıp ilave istihkak aldığı bile kulislerde konuşuluyordu.
Statükonun yatırımcı kadrosuna giren Uzanların Ak Parti iktidara gelinceye kadar rahatı yerinde idi. Çünkü Özal ve çevressine de girmeyi başarmıştı.
1982 seçimlerinden sonra iktidara gelen Turgut Özal bacanağı milletvekili terzisini danışman yapmanın yanında yeni bir sosyete oluşturdu. Eskilerden seçtikleri yanında Eska gibi yeni şirketler boy göstermeye başladı. Amerika’dan gelen prensler aracılığıyla yepyeni bir akım ortaya çıktı. İNŞAAT VE TAAHHÜT alanında da Nurettin Çarmıklı, Es-Ka gibi yeni şirketler gündemimize girdi.
Özal ile birlikte isimleri unutulan bu şirketler Demirel’in cumhurbaşkanı olduğu dönemde unutulsalar da statuko’nun geleneksel mensupları sahnedeydi.
2002’de Erdoğan’ın tek başına iktidara gelmesiyle birlikte kendi sosyetesini yaratma konusunda acele etmedi.
Önce mevcut durumu bir gözlem yapma ihtiyacı duydu.
Sileceklerini zaten biliyordu. Uzan grubu, Doğan Grubu Dinç Bilgin
Uzanları bitirdi. Doğan grubunu istediği noktaya çekti. Dinç Bilgin ve Korkmaz Yiğit gibi isimlerin esamesi okunumaz oldu.
2004 ve sonrasında yavaş yavaş kendi sosyetesini oluştururken, önüne çıkabilecek engelleri de görüyordu ve başta darbelere imkan veren 35. madde değişikliği dahil operasyonel değişiklikleri birer birer başardı.
Medyadaki oluşturulacak sosyete konussunda Ak Parti oldukça kararsızdı. Bir zamanlar amiral gemisi gibi görünen Yeni Şafak ve Albayrak’lardan Star grubunu kurarak ve Yeni Şafaktaki yerleşenleri Mustafa Karaalioğlu , Mehmet Ocaktan ve Ahmet Kekeç gibi isimleri alarak merkezin değiştiği mesajını herkese verdi.
Mehmet Ocaktan ve Mustafa Karaalioğlu ve Yusuf Ziya Cömert 2014’te bir gece kararıyla kapı dışarı etti. Karaalioğlu NTV’de iş bul vurken Yusuf Ziya zor günler geçirdi.
Bunların içinde en karlısı Mehmet Ocaktan
Uygun zamanda kendisini milletvekili yaptırdı ve bugün milletvekili emeklisi…
Şimdi
KARAR da buluştular. Muhalefet mi yapacaklar? yoksa ‘Ne olur bizi atmayın’ mı diyecekler göreceğiz.
Bu bilinenlerin dışında bir çok yeni yetme gazeteci ve yazar diye önümüze konuldu. Sığlıklarını konuşurken, oturup kalkarken, her surette gösteren bu kişiler de gün gelip Ocaktan ve grubu gibi olmayacağını kimse söyleyemez.
Erdoğan ve ekibi bu noktada çok önemli bir hata yaptı.
SORMADAN ,SORGULAMADAN TABİ OLACAK yeni yetmelerden gazeteci ve yazar yetiştirmek yerine, yetişmiş, fikri olan, yol gösteren bir çok büyüğümüzü dinleseydi, uyarılarına kulak verseydi. Saylarını kimsenin bilmediği danışmanların arasına onları koysaydı daha iyi ederdi.
Başa dönüyorum
İktidarlar kadrolarıyla gelirler ve kendi sosyetelerini oluştururlar.
Şimdiki sosyetemiz İmam-Hatipliler.
İnanmıyorsanız çevrenize bakın…
1