CUMHURBAŞKANINA DESTEK OLUN
Amerika bu topraklara 100 yıl önce Divriği ve Gaziantep’te hastane açarak geldi.Sultan Abdulhamid’den hastane açmak için izin koparan ABD, ajanlarını bu hastanelerde görevli gibi gösterdi ve çalışmalarını yani CIA’nın bu topraklardan haber almasını kendi parasıyla kendi yatırımıyla aldı.
Sağlık gibi nazik bir konuda Sultan’dan izin koparanlar ardından Osmanlı’nın açıklarından biri olan eğitim konusunda yeni bir kapı açtı.
Tarsus koleji Robert Kolej gibi amerikan okulları bu kararın sonuçlarıdır.
Eğitim için de Amerikanın ilk yatırımları yine kendi parasıyla yaptı.
Aradan 100 sene geçti
21.yüzyılda Fethullah Gülen marifetiyle dünya’da bir sürü okul açıldı.
Her ne kadar Fethullah Gülen okulları gibi görünüyorsa da bu okulları Amerika açtı ama Finansını Müslümanlara yaptırdı.
Hizmet parası himmet parası diye çevremde sadaka vermeye zorlanan dini bütün bir çok arkadaşım var.
Para veremediği için kendisine kumpas kurulan kurum ve kuruluşları unutmadık.
Galip Öztürk meselesi herkesin hafızasında.
25 yıldan bu yana Türkiye sınırları içinde cami kuran kursu ve diğer hayır kurumlarına sadaka vermeye narh koyan, vermeyeni şetmeden zihniyet, milyonlardan aldıkları kurban paraları ve sadakaların hesabını veremezler.
Bu zihniyet Türkiyenin en karanlık yılları olan 90 larda belli mahfillerde köşeleri de kaptılar.İsrail ve Amerikanın gözünün içine bakan yöneticiler bu kişilerin devlete sirayet etmesine de göz yumdular.
2002 seçimlerinde iktidara gelen Ak Parti kuruluşunun 15. ayında tek başına iktidara gelince bürokrasi konusunda bocaladı.
Önünde iki seçenek vardı.
Ya Bürokrasideki Ülkücülerle devam edecekti ya da Fethullahçılarla
Onlarda
‘Bunlar hiç değilse Allah’tan korkar’ diye düşünmüş olacaklar ki seçimlerini bu kadrolardan yana kullandı. Hatta bir çok noktada onların tavsiyeleriyle bir çok yeni atama yaptı.
Sacayak kurulmuştu.
Yönetimden en nazik devlet kurumlarına bu virüs yayıldı yerleşti. Adalette bile pervasızca eylemlere imza atan bu kadrolar Türkiye’nin terörle mücadele eden en başarılı komutan olan İlker Başbuğ’u yani Türkiye’nin 26. Genel Kurmay Başkanı’nı cezaevine koydular.
Bu kadrolar TRT’yi talan ettiler
Bu kadrolar HDP ile işbirliği yaptılar
Bunlar HDP’ya destek olmak için halim selim inançlı insanlarımızı kullandılar.
Bu kadrolar 17 ve 25 aralık darbelerini planladılar.
Gerçeği gören Zamanın başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız 2011 yılından bu yana bu gerçeğin farkına varıldı ve mücadele başladı.
Temizlik yapıldı denilmesine rağmen ben devletin temizlendiğine inanmıyorum.
Alın size Anayasa Mahkemesi Başkanı
Temizliğin de daha uzun yıllar süreceğine inanıyorum.
Aklımın almadığı Fethullahçı Terör Örgütü olarak adalet mekanizmaları tarafından da tescil edilen kişilerin devletten temzilenmesi işini Cumhurbaşkanı dışında Başbakan ve bakanların çok ciddi takip etmediklerini düşünüyorum.
Bu temizlik çok ciddi şekilde takip edilmeli ve kısa sürede yapılmalıdır.
Yapılmalıdır ki devlette daha fazla tahribat olmasın.
Unutulmamalıdır ki bu kişiler devlet düşmanıdır. Devlet düşmanlarının devlette işi yoktur.