Virüs üzerine düşünceler
Son günlerde enteresan gelişmeler yaşıyoruz.
Bir taraftan virüs gemi azıya aldı. Hızla ilerliyor.
Diğer taraftan insanlarımız virüsle mücadele konusunda devletin aldığı tedbirlere duyarsızlığını sürdürüyor.
Maske, Mesafe ve Temizlik konusunda yapılan bunca tavsiyelere rağmen sıkıntı büyük…
HES uygulamasına baktığınız zaman Kırmızı olmayan ilimiz yok neredeyse…
En çok bir günde kaybettiğimiz hasta sayısına da bu hafta ulaştık.
Yoğun bakımlarda yatan hasta sayımızın 5 bin’i aştığını bizzat bakan bey söylüyor. Bunca emek veren sağlık personeline, gece gündüz uyku nedir bilmeyen bakan ve yardımcılarına rağmen, İçişleri Bakanlığı’nın işi gücü bırakıp insanımızı hizaya çekmeye çalıştığı günlerde biraz duyarlılık biraz dikkat…
Lütfen…
Hastalık hızla yayılırken en çok konuşulan mesele aşı.
Pfizer’in ürettiğiniz söylediği ve satmaya sipariş almaya başladığı aşı
Bion Tech aşısı
Bu aşı da iki Türk doktorun imzası var.
Gurur duyuyoruz.
Ama
Aşının başarılı olduğunun açıklanmasından sonra hisselerin hızla yükselmesi ve Pfizer’in CEO’su Albert Bourla’nın elindeki hisselerinin yüzde 60’ını anında satması size de bişey anlatmıyor mu?
Aynı Bourla, açıkoturumda kendisine sorulan bir soruda
“Aşı yapıldıktan sonra kişinin hasta olmayacağını garanti edemeyiz. Bunu test etmedik.” diyor.
Kurucusu olduğu Microsoft’da tek hissesi olmayan,ama hala nedense kurucu ortak diye bildiğimiz ve Yönetim Kurulu Başkanı Bill Gates’in 2014 yılından beri küreselcilerin dünya nüfusunu azaltma konusunda yaptıkları çalışmaları revize ve organize ettiğini bilmeyen var mı?
2019 yılında kurduğu bir şirketinin adının başharfleri COVID olan ve o yüzden COVID-19 diye bildiğimiz bu virüsün çıkışından itibaren aşı çalışmalarının başaktörü Bill Gates “Salgına karşı geliştirilen aşı ve tedavi yöntemleri sayesinde ABD’nin 2021 baharında normale dönebileceğini” söylüyor.
Bu arada;
İlk defa virüsle tanışan ve oradan dünyaya yayıldığı söylenen virüs bu günlerde neden dünyayı kasıp kavururken, Çin de bişey yok.?
Virüs orada neden bıçak gibi kesildi yok oluverdi?
Neden ilk aşıyı bulan ve dünya’ya duyuran Çin aşısından bahis yok?
Rus aşısından neden kimse sözetmiyor?
Bütün bu soruları birleştirince ben, bu virüsün laboratuvar üretimi olduğuna inanıyorum.
Küreselciler bu sayede dünya’nın değerli ne madeni varsa ele geçirdiler. İnsanlığa korku ve kaos salgılayarak “Korku imparatorluğu” oluşturdular.
Üniter devletlere yeni bir harcama kalemi oluşturdular.
Şimdi de aşı dolayısıyle yine dünyanın iliği kemiğini sömürecekler.
Bakın;
Bu virüs dolayısıyle Küresel güçler bir çok kazanım elde ettiler.
IMF’yi de devreye sokarak devletlerin ne varlığı varsa elinden aldılar.
Yolunda gitmeyen tek şey nüfustaki ölüm sayılarıydı.
Onlar 65 yaş üstü insanlardan başlayarak önce nüfusu kıracaklar, sigorta şirketlerine nefes aldıracaklar. Ticaretlerini kaos üzerinden yapacaklardı.
Bu olmadı.
Olur mu, onların dediği gibi dünya nüfusu 2045 yılına kadar 550 milyona düşer mi?
Bunu yaşayanlar görecek.